Çocukları Psikolojik Açıdan Desteklemenin Çözüm: Anahtarı Oyun Terapisi!
Çocuklar, dünyaya geldikleri andan itibaren çevrelerinde olan her şeyi anlamaya çalışır ve ona göre davranışlar geliştirirler. Bu konuda çocuğun sorunu çözümlemiş bir birey olmasında öncelikle ailenin sonrasında ise çevrenin rolü büyük önem taşımaktadır. Bazı olumsuzluklarla başa çıkamayan çocuğa yaklaşırken de oldukça dikkatli olmak gerekir. Çocukların sorunlarını yetişkinler gibi konuşamadıklarına ama oyun terapisi ile çözebileceklerine dikkat çeken Uzm. Psk. F. Görkem Kılınç ve Uzm. Psk. Başak Kılınç, şehrin en çok okunan yayını Ankara Life dergisinin bu ayki sayısına konuk olarak oyun terapisine hangi durumlarda ihtiyaç duyulduğundan ve ebeveynlerin bu konuda neler yapması gerektiğinden bahsetti. Keyifli okumalar dileriz!
Oyun terapisi, seanslarınızda en çok üstünde durduğunuz konu. Peki nedir oyun terapisi?
Yetişkinler olarak iletişim kurarken dili kullanıyoruz. Kendimizi dil aracılığı ile ifade ediyoruz. Doğal olarak yetişkin terapisinde müdahaleyi konuşarak yapıyoruz. Ancak çocukla çalışıyorsanız yetişkin ile yaptığınız konuşma temelli müdahale yapmak doğru olmuyor. Doğru olmamasının sebebi çocuğun konuşarak iletişim kuramaması değil, çocuğun sorunlarının anlaşılmasının konuşmadan farklı bir yöntemle daha iyi anlaşılması ve çocuğa uygun olan yolun izlenmesi gerekliliğidir. “Çocukların dili oyundur.”
Çocuklar oyun oynarlar. Oyun oynarken de sorunlarını oyunlarına aktarırlar. Gün içinde yaşadıkları sorunları da oyun ile çözmeye çalışırlar. Bazı çocuklar sorunlarını çözebilirken bazılarının nasıl çözecekleri konusunda kafaları karışık olabilir. Kendilerini istemedikleri şekilde ifade edebilirler. Kendileri de bu durumdan rahatsız olabilir ama bu ifade şekli rahatlatıcı olabilir. Oyun terapisinde yapmaya çalıştığımız çocuğun sıkıntılarının farkına varması, bunları tanımlaması ya da anlamlandırması ve uygun tepkileri öğrenmesini sağlamaktır. Oyun terapisi bütün bu süreçler sonunda bireylere kendini daha iyi tanıması, duygularının farkında olması ve sorunlarla baş etmesi noktasında yardımcı olmaktadır.
Oyun terapisi çocuğa ulaşmanın en uygun yoludur. Oyun terapisi uzman ellerde kısa zamanda etkili sonuçlar elde edilmesini sağlayabilir. Oyun terapisi üç ayaklı sac ayağı gibidir. Çocuk, aile ve çevre bu ayakların her birini oluşturur. Üç ayak ahenk içinde dengeli olmazsa oyun terapisinden verim almak zorlaşır. Bu yüzden oyun terapisinde çocuk dışındaki, çocuğu etkileyen faktörleri kontrol etmek önemlidir. Ebeveynler bu süreçte bize çok destek olmalılar.
Önerilerimizi ellerinden geldikçe yerine getirmek süreci hızlandırır, daha hızlı sonuç almamızı sağlar. Bu süreçte her zaman ailelerin yanındayız.
Oyun terapisine hangi durumlarda ihtiyaç duyulur?
Oyun Terapisi, çocukların çeşitli sorunlarıyla başa çıkmalarında etkili bir yöntemdir. Okula uyum sorunları, bağlanma ve ayrılma problemleri, uyku ve yeme bozuklukları, öfke ve saldırganlık, kaygı ve stres gibi durumlarda uygulanabilir. Ayrıca, davranış bozuklukları, yas ve kayıp, özgüven ile sosyal beceri eksiklikleri, kardeş kıskançlığı ve boşanma süreçleri gibi zorlu süreçlerde de oyun terapisi önemli bir destek sunar. Bu yöntem, çocukların duygusal ve sosyal gelişimlerini güçlendirmek için mükemmel bir araçtır.
Anne ve babalara burada neler düşüyor? Nasıl bir davranış içinde olmalılar?
Anne babaların nasıl davranması gerektiği her aile için farklılık gösteriyor. Çocuklarda görülen problemler aynı gibi görünse de ortaya çıkış sebebi, sürdürücü etkenler, sorunun şiddeti ya da ebeveynlerin soruna yaklaşımları farklı olabiliyor. Bunlar da sorunları etkileyebiliyor.
Biz öncelikle aile ile ilgili geniş bir bilgi alıyoruz. Ailenin iletişim örüntülerini alıyoruz. Sonrasında bir yol haritası belirliyoruz. Örneğin; ailede iletişim problemleri varsa bütün aileyi kapsayan iletişim eğitimi veriyoruz. Ya da kardeş kıskançlığı şüphesi olan bir çocukla özellikle kardeşi ile rekabet içermeyen oyunlar oynamasını, aksine ebeveynlerin çocuklarını yardımlaşma içeren oyunlara yönlendirmelerini isteyebiliyoruz.
Ebeveynlerin çocukları ile kurdukları iletişim yöntemlerine, sorunlara nasıl yaklaştıklarına ve sorunları nasıl çözmeye çalıştıklarına odaklanıyoruz. Çocuklar küçük yetişkinler değillerdir. Birer bireylerdir. Yetişkinler gibi anlaşılmaya, onaylanmaya, sevilmeye, dinlenmeye, adalet istemeye hakları vardır.
Aileler çocuklarına bu hakları vermeliler, tabi ki bazı sınırlar içerisinde. Aileler çocuklarına yumuşak olmalılar, anlayışlı olmalılar, yalan söylememeliler, inatlaşmamalılar, her şeyi karşılıklı yapmalılar ama en önemlisi çocuklarına ne olursa olsun karşılıksız sevgi vermeliler. Biz her zaman her insan için aynısını düşünüyoruz. Karşılıksız sevgi en etkili yöntemdir.