Pandemiyi Sindiremedik Mi?
Tüm Dünyayı etkileyen pandemi döneminde evde geçirilen zamanlar arttı, fiziksel aktiviteler azaldı, can sıkıntısı ve Covid-19 dair endişeler de kontrolsüz duygusal yeme davranışlarını ortaya çıkardı ve bunun sonucunda kilo artışları yaşandı. Öte yandan evde kaldığımız süre içerisinde kendi evimi aşçısı olup çeşit çeşit yemekler yaparak kendimizi şımarttık, hatta kaybettik. Ancak uzmanlar hızlı kilo vermeye karşı uyarıyor. Diyetisyen Zehra Ziya ile tüm bu sorunlarınıza cevap bulmak için bir röportaj gerçekleştirdik. Öncelikle diyetin ne olduğunu tam anlamıyla öğrenmemiz gerekiyor.
Diyet; aç kalmak, tek yönlü beslenmek, yasaklar listesi, akla hayale gelmeyen isimler adı altında sunulan listeler, popüler insanların önerileri ve uygulamaları, tek düze bir beslenme kalıbı değildir.
Diyet, bireyin; yaş, boy, cinsiyet, kilo hikayesi, sağlık durumu, genetik yapısı, hastalık potansiyeli, iş yaşamı, yaşam şekli, stres seviyesi, aktivite miktarı, metabolizma hızı, özel durumu (bebek, çocuk, hamile, emzikli, yaşlı vb. olma hali), vücut analizleri (yağ/kas oranı, deri altı yağ dokusu miktarı, kilonun vücuttaki dağılımı, vücudun ödemi, su dengesi vb.), alerjisi olduğu yiyecekler, sevmediği ve tüket(e)mediği yiyecekler, göz önüne alınarak bir ‘Beslenme ve Diyet Uzmanı / Diyetisyen’ tarafından bireyle birlikte bire bir bireye özgü hazırlanan yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenme programıdır.
İdeal kilo verme nasıl olmalıdır ?
Sağlıklı kilo kaybının haftada 0,5-1kg arasında olması gerekir. Bu durum Obez ve morbid obez bireylerin kilo veriş hızı daha fazla olmaktadır. Ancak aylık 6 kg üzerindeki ağırlık kaybı sağlık sorunlarını da beraberinde getirebilir. Fazla kilolarınızı uzun bir sürede aldığınız halde kısa sürede kilo kaybı yaşamaya çalışmamalısınız. Öyle ki, sağlıksız ve hızlı kilo kaybı sonucunda kiloların geri alınması da söz konusudur.
Egzersiz yapmak şart mı ?
Günümüzde insanlar daha az hareket edip daha fazla araç kullanmaya, daha az merdiven çıkmaya yönelmişken yaşamış olduğumuz süreç daha da hareketsiz bir yaşamın kucağına itti bizleri. Ancak düzenli yapılan egzersiz; insülin direnci, şişmanlık, tip 2 diyabet, hipertansiyon, kan yağları yüksekliği, , kalp damar hastalığı ve depresyona yakalanma riskini azaltma da küçümsenmeyecek bir rol oynamaktadır.
Zayıflama ilaçları işe yarıyor mu ?
Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmayan ilaçlar; vitamin eksikliği, ishal, ağız kuruluğu, karın ağrısı, kabızlık, çarpıntı, uykusuzluk, yüksek tansiyon gibi etkilerin yanı sıra ölüm ile sonuçlanan ciddi sonuçlara sebep olmaktadır. İlaç tedavisinin ilgili uzman doktor eşliğinde ve diyetisyen kontrolü ile birlikte kullanılması gerekmektedir. İlaç kullanımı ile birlikte yeterli ve dengeli bir diyet ile sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanıldığı takdirde sağlıklı sonuçlar elde edilecektir. Aksi takdirde sadece ilaçlar, kullanıldığı sürece etkilidir ve ilaç kullanımının bırakılması ile birlikte kaybedilen kilolar hızla geri alınacaktır.
Kilo vermek için ekmekten vazgeçmek mi gerekir?
Ekmeksiz bir beslenme programı sağlıklı bir beslenme programı değildir. Her ne olursa olursa olsun ekmek tüketmekten vazgeçmeniz gerekmez ayrıca bu durum oldukça sağlıksızdır. Ekmek karbonhidratın başlıca kaynağıdır. Karbonhidratlar ise bedenimizin başlıca enerji kaynağıdır. Öğünlerde kişisel tercihlerinize göre 1-3 dilim ekmek tüketebilirsiniz. Dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta da tahıl ürünlerinin de ekmeğe eş değer olmasıdır. Öğünde sofranızda çorba, pilav, makarna gibi bir besin yer alıyorsa ekmek tüketiminizi kısıtlayarak fazla enerji alımının önüne geçebilirsiniz.
Düşük kalorili beslendiği halde neden kilo verilemez ?
Vücutta enerji dengesi çok önemlidir. Bunu sağlayamadığımız takdirde metabolizmanız direnç gösterebilir. Bununla birlikte düzensiz yaşam sürmek, metabolizma hızınızın yavaş olması, farkında olmadan aldığınız kaloriler, diyet ürünleri kalorisiz gibi düşünüp fazlaca tüketmek kilo vermenize engel olabilir.
Kilo vermeye çalışırken sağlığınızdan olmayın. Öte yandan tüm bu soruların dışında bilmemiz gerekenler de var. Düzenli uyku kilo vermenin temelidir. Vücudunuz için yeterli olmayan uyku saatleri ertesi gün vücudunuzda ödem birikmesine sebep olur. Bu durumda kilo artışı da kaçınılmaz bir durum oluyor. Ayrıca yapılan bilimsel çalışmalara göre gece geç saatlere kadar oturanlar bireylerin daha fazla kalori aldığını ve uzun vadeli daha fazla kilo aldığı sonucunu ortaya koymuştur.
Kilo vermenin bir diğer sırrı: bol su ve yeşil çay
Yeşil çay içerisinde bulunan kateşinin ile hem metabolizma hızlandırıcı etkisi hem de bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi bulunmaktadır. Yeşil çay bu etkisi ile hem iyi bir içecek alternatifidir hem de kilo vermenize yardımcı olacaktır. Su hem vücudunuzda şişkinlik hissi veren hem de kilonuzun tartı üzerinde fazla çıkmasına neden olan ödemin dışarı atılması için temel içecek niteliğindedir. Aynı zamanda yağın vücuttan atılması için de gereklidir. Günde ortalama 2-2,5 litre su içmeniz gereklidir. Eğer su içme alışkanlığınız yok ise bunun zaman içerisinde oluşacağını unutmayın ve su içmekten hemen vazgeçmeyin.
“Hazır çorba değil, lif içeriği yüksek çorbalar tüketin.”
Öğle veya akşam yemeklerinin bir öğününde yemekten önce çorba içmeye özen gösterin. Lif bakımından yüksek sebze çorbaları veya tarhana, mercimek veya ezogelin çorbaları tokluk hissi sağlayacaktır. Özellikle uzun süre aç kaldıktan sonra yiyeceğiniz yemek öncesinde kesinlikle çorba tüketmeli direk olarak ana yemekten başlamamalısınız. Çorbada en önemli husus ise hazır olmaması ve içerisindeki tuz miktarının çok fazla seviyelerde olmamasıdır.
Yorumlar
0 yorumlar