Ankara Life Dergisi

Sektöründe Öncü İsim Atema

Sektörün dünya öncülerinden ISCAR markasının Türkiye’deki ilk bayiliğini alan ve bugüne kadar ülkedeki başarısını alanında kanıtlamış olan ATEMA, 1993 yılından beri kesici takım-tutucuları danışmanlık ve satışını yapıyor. ATEMA’nın sahibi Ünsal Turgay ile firması ve sektör hakkında keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Ünsal Bey, öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Üniversiteyi bitirdikten sonra Ankara’ya geldim ve Transtürk Holding’e ait Makina Takım Endüstri A.Ş.’de satış ve takım mühendisi olarak işe başladım. Orada yaklaşık 8 yıl çalıştıktan sonra 1996 yılında kardeşimle birlikte ATEMA firmasını kurarak kendi işimizin başına geçtik. Yaklaşık 22 yıldır takım konusunda çalışmaya devam ediyoruz.

1995 yılında makine takımda çalışırken bayiliğini yaptığım ISCAR firmasının ürünlerini satıyorduk. O dönem makine takımdan eğitim için başarılı birini istedirler. Mesleğimde başarılı olmam beni tercih etmelerini sağladı. İsrail’de eğitim aldım. O zamanlar ISCAR Türkiye’de yoktu ama dünya çapında önemli bir firmaydı. 1996 yılında ISCAR’ın Türkiye’deki ilk bayisi olarak işe koyuldum.

İşlerimin yoğunluğundan fırsat buldukça sosyal faaliyetlere aktif olarak katılmaya çalışıyorum. Bunun dışında sivil toplum kuruluşları benim için oldukça önemlidir. Bu bağlamda aktif olarak görev aldığım bazı kuruluşlar var. Fenerbahçe Kongre Üyeliği, Genç Girişim Yönetişim Derneği Başkan Yardımcılığı, AFİDER Yüksek İstişare Kurulu Başkan Yardımcılığı ve Gümüşhane İş Adamları Derneği Yüksek İstişare Kurulu üyeliği bunlardan birkaçıdır.

Atema kimdir, neler yapar?
Faaliyetine 1993 yılında başlayan Atema, 1996 yılında Ostim’e taşınarak kesici takım-tutucuları danışmanlık ve satışına başlamıştır. Firmamız, bayiliğini yaptığımız firmaların personelleriyle birlikte çoğunluğu mühendis olan 20 kişilik ekipten oluşmaktadır.

Her geçen gün kendisini yenileyen, sektördeki gelişmelere uyum sağlayan ve bunun getirisi olarak sürekli büyüme içerisinde ticari hayatına ‘’verimlilikte kararlı olmak’’ sloganıyla yoluna devam etmektedir. Bünyesinde bayisi olduğumuz ISCAR firmasının çalışanları ile sahada 12 mühendis arkadaşımızla bu desteği vermekteyiz.

Atema olarak referanslarınız kimlerdir, kimlerle çalışıyorsunuz?
İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerinde hizmet veren firmamız; Türk Traktör, TAI, FNSS, ARÇELİK, Hidromek, Erkunt, MKEK Kurumları, Aselsan, Ortadoğu Rulman, Girsan Silah Fabrikası, Samsun Yurt Savunma ve bu firmalara yan sanayi hizmeti veren bütün üretici firmalarla çalışıyoruz.

ISCAR bayisi olarak sektörün öncü firmalarındansınız. Bununla ilgili ne söylemek istersiniz?
Şöyle ki; ISCAR’dan başka markalar da var tabi ki. Yalnız ISCAR ile beraber Türkiye’de çok şeyin değiştiğini biliyoruz. Bir öncülük yaptığımızın farkındayız. Türkiye’de proje yapma, müşteriye danışmanlık hizmeti verme olgusunu da biz getirdik. Bunun için de çok çabaladık. ISCAR’a ait Gebze’de özel bir atölyemiz var. Böyle giderse takım konusunda bir Avrupa üssü olacağını düşünüyoruz.

Bizim aslında takımdaki olayımız şöyledir; firmalar normal giderler içinde %3’lük bir payı bize ayırmış olurlar. Bu rakam aslında hiçbir şeydir fakat danışmanlık hizmetini iyi verdiğiniz takdirde %3’lük oranla müşteriye %15 oranında para kazandırabilirsiniz. Bu da çok ciddi bir rakamdır. Karların %15-25’lerde olduğunu düşünürseniz üreticiye kesici takımdan %15 kazandırma yeteneği çok önemlidir. Dolayısıyla başladığımız günden bu yana teknik insan ve mühendis yetiştirmeye çok önem verdik ve tamamen bu konuda eğitimlerimizi aksatmadan devam ediyoruz. Çünkü işimizi bütün imalatçılardan daha iyi bilmek zorundayız.

Sanayi sektörünün gelecekteki durumu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ülkenin refah seviyesine ulaşabilmesi için en önemli ekonomik faaliyet olan sanayi ve üretimdir. Bulunduğumuz süreçte rekabet gücüne sahip olabilmek için üretim verimliliğinin yanı sıra bilim ve teknoloji politikaları, işletmelerin Ar-Ge ve inovasyon kapasiteleri ve yüksek katma değer yaratan ürünlere yönelmek gerekmektedir.
Maalesef sanayimizde kalifiye işgücünün yetersiz olması ve marka anlamında bir üretime sahip olmamamız ülkemizin bu konuda geriden takip etmemize sebebiyet vermektedir.

Sanayi sektörüne baktığımızda aslında üretim kısmı oldukça önemli. Üretim konusunda sektördeki durumu nasıl görüyorsunuz?
Sanayi sektörünün geleceği son açıklanan 3 yıllık Yeni Ekonomi Programı’na baktığımızda belirtilen büyüme rakamları çok düşük olup bu şartlarda sadece bu sektör değil, bütün sektörlerde durgun bir döneme girdiğimiz görülmektedir. Kredi faizlerinin yüksek olması da iş yapmayı zorlaştırmaktadır. Üretim yerine ülkemizde inşaat sektörünün çok aşırı büyümesi son zamanlarda bu alandaki firmaların en çok konkordato ilan etmelerine sebebiyet vermiş olup kaynaklar boşa gitmiştir. Yapılması gereken tasarrufla bir şekilde daha çok çalışıp teknolojik ürünleri üretmeye yönelmemiz gerekmektedir.

Yorumlar

0 yorumlar