Ankara Life Dergisi

2023 Yılında Gayrimenkul Sektöründeki Değişim

Yeni yıla girdiğimiz şu dönemde gayrimenkul sektöründe de değişimlerin kaçınılmaz olacağını hepimiz tahmin etmekteyiz. Pek çok konuda hayat standardının değiştiği günlerde en çok merak edilenlerden birisi de 2023 senesinin emlakta yarattığı değişimler. Peki bu yıl bizleri neler bekliyor? Enflasyon grafiği nasıl şekillendi? Değişimlerden kaynaklı yaşanan sıkıntılar neler? Bu soruların yanıtını aradığımız isim sektörün önde gelenlerinden Ömer Sabri Yolaş oldu. Başkentin en çok okunan yayını Ankara Life Dergisi ekibi olarak bir araya geldik ve merak ettiklerimizi yönelttik. Keyifli okumalar dileriz.
Röportaj: Hatice Şeyma Basut
Gayrimenkul sektöründe 2023 yılında seyir ne şekilde ilerleyecek? Güven ve kârlılık beklentilerinde herhangi bir düşüş olacak mı?
Konut sektörü değer görmeye devam ediyor ve ticari sektörlere göre bu sektörde gelir istikrarının daha fazla olduğu düşünülüyor. Yaşlanan nüfusa odaklanan emeklilere yönelik destekli yaşam gibi belirli alt sektörlere karşı da ilgi uyandırıyor. Yurt dışında da aynı durum söz konusu. Avrupa ekonomileri pandeminin ardından toparlanmaya başladığı dönemde, Avrupa’daki savaşın etkileriyle başa çıkmaya çalıştığını görmekteyiz. 10 katılımcının 7’si, Avrupa’nın, 2022 yılının sonuna kadar resesyona gireceğine inanıyor. Araştırmaya göre, katılımcıların %91’i enflasyon konusunda endişeli. Enflasyonun hemen ardından faiz oranlarındaki hareketlilikler (%89) ve Avrupa’daki ekonomik büyüme (%88) gelmekte. Katılımcıların en çok endişe duyduğu konular ise sırasıyla; küresel (%79), bölgesel (%68) ve ulusal (%54) seviyede görülen politik belirsizlikler. Büyüme ve yüksek yatırım getirisi fırsatları hâlâ mevcut; ancak oyunun kuralları değişti.

Peki bu yeni dönemde enflasyon grafiği nasıl bir yol alacak?
Enflasyon, gayrimenkul sektörünü her açıdan etkileyen bir konuma sahip. Pandemi döneminde tedarik zinciriyle ilgili sorunlar birçok girdi fiyatının artmasına neden oldu. Tedarik zincirlerindeki aksaklıklar hala devam ediyor ve bunun yanında giderek artan, ulaşımı daha da pahalılaştıran enerji fiyatları da baskı oluşturmakta. En büyük endişe olan ticari gayrimenkul değerleri üzerindeki baskı net varlık değerine yönelik indirimlerin artmasıyla borsaya kayıtlı sektörde iyice kendini gösterdi. Birincil ve ikincil gayrimenkuller arasındaki fiyat farkının artması beklendiğinden, doğrudan emlak değerlerinde düşüş artık kaçınılmaz olarak görünüyor. Böylelikle kredi gayrimenkul değeri oranındaki değişiklik, düşük faizle alınan paraya ihtiyaç duyan anlaşmaları etkileyeceğini söyleyebilirim.

Değişen tabloyla beraber politik bir istikrarsızlık görülüyor mu yani?
Küreselleşen ekonomide uluslararası yatırımcıların ve geliştiricilerin birçok ülkede gayrimenkul portföyleri oluşturduğu, küreselleşen bir ekonomide hiçbir ülke izole olmadığını görüyoruz. Avrapa’da ve ulusal politik çalkantıların endişeleri artırmasıyla birlikte ikinci en büyük sosyo-politik endişe, uluslararası politik istikrarsızlık (%79) oldu. Yakın geleceğe dair tüm belirsizliklere rağmen rapora yönelik yapılan görüşmeler ve yuvarlak masa toplantıları; varlık sınıfları, uzmanlıklar ve coğrafyalara göre farklı görüşleri yansıtmakta olduğunu görmüş olduk.

ESG ve sürdürülebilirlik açısından neler söylemek istersiniz?
Sektör liderlerinin %93’lük çoğunluğuna göre çevresel ve toplumsal açıdan sürdürülebilir bir iş yürütmek önümüzdeki yirmi yılda gayrimenkul sektöründe başarılı bir organizasyonel dönüşüm elde etmenin en önemli faktörü olarak gözükmekte. Yasal düzenleyiciler, yatırımcılar, mevcut ve potansiyel çalışanlar iyileştirilmiş performans talep ettiği için Çevresel, Sosyal ve Kurumsal Yönetim (ESG) artık “lüks” değil. Finansal anlamda, net bir ESG yol haritası riskin daha etkili şekilde hesaplanmasını sağlayarak finansman ve sigorta şartlarını iyileştirebilir.

Peki bu değişen değerler bütününde sizin nezdinizde geleceğe bakış açınız nasıl?
Gayrimenkul; ofis, perakende ve endüstriyel alanlardan, yatırım yapılabilir farklı varlıklardan oluşan geniş bir yelpazeye doğru ilerledi. 2000’lerin başı, perakendecilerin ihtiyaç duyduğu varlık türlerini değiştiren e-ticaretin hızla yükselişine zemin hazırlayan dijital çağın habercisi oldu. Yakın zamanda ise, kira amaçlı inşaat sektörü ortaya çıktı ve esnek çalışma alanlarına talep arttı. Sektörün, çok fazla ve çok çeşitli emlak türleri arasındaki farklılıkları ortadan kaldırma şekli önümüzdeki yirmi yılda daha da önemli olacak. Sektör liderlerinin de hemfikir olduğu gibi, gelişen teknoloji ve değişen tüketici alışkanlıkları şimdiden geleneksel sektörler arasındaki sınırları kaldırdı.

Yorumlar

0 yorumlar