Ankara Life Dergisi

Adnan Odacı

Gayrimenkul yatırımlarını döviz ve altın yatırımı ile kıyaslamak doğru ve yerinde olacaktır.

Şehrin en köklü yayını Ankara Life Dergisi olarak, Polatlı Emlakçılar Odası Başkanı Adnan Odacı ile gayrimenkul sektörünün dinamikleri hakkında konuştuk.

Polatlı Emlakçılar Odası Başkanı Adnan Odacı kimdir?

1961 Ankara/Polatlı doğumluyum. Gençliğimden itibaren ticari faaliyetler içerisinde bulundum ama her zaman tarım ve üretimle uğraşmaya da devam ettim ve devam ediyorum. Bu da bana başkentin gayrimenkul ve inşaat sektörünü yakından takip ederek her zaman tam ortasında bulunma olanağı sağladı. Bunun yanında sektörde ve bölgemizde birçok sivil toplum örgütü içerisinde çeşitli görevlerde bulundum, sosyal sorumluluk projelerinde yer aldım. Halihazırda Polatlı Esnaf ve Sanatkârlar Odası Yönetim Kurulu üyeliği, ASGİAD üyeliği yanında, Polatlı Emlakçılar Odası Başkanlığı görevini yürütmekteyim. Ayrıca Türkiye Emlakçılar Federasyonu’nda Denetim Kurulu üyeliğim de devam etmektedir. Adnan Odacı Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı ve EPA A.Ş. olarak sektörde faaliyet göstermeye devam etmekteyiz. Bunun yanında Şenler Grup Konsorsiyumu olarak da birçok projeyi hayata geçirdik ve yeni projeleri hayata geçirmeye devam etmekteyiz.

Gayrimenkul Sektörü’nün geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?

İnşaat sektörünün ülke ekonomisine, istihdama ve ikiyüz elliye yakın alt sektörün ticaret hacmine sağladığı olumlu etkinin sürdürülebilirliği vizyoner bakış açısı ve somut göstergeler ile geliştirilecek yol haritasına bağlı. Ülkemizde yüzde seksen oranında konut inşaatlarından oluşan inşaat sektöründe geliştirilecek projeler için demografik ve sosyal göstergeler önem taşıyor. Değişen tüketici davranışları çevresel ve yaşam koşullarına dair verilerden bağımsız oluşturulan projeler sektörün gelişimi adına risk oluşturuyor.Türkiye’nin son dönemdeki ekonomik büyümesinde inşaat sektörü kayda değer pay sahibi. Dünya ekonomisi ve ticaret hacmi büyüme tahminlerinin önümüzdeki dönem için aşağı yönlü revize edilmesi sektörün Türkiye ekonomisine katkısını daha da önemli hale getirmiş durumda. Özellikle sağladığı istihdam ve yarattığı çarpan etkisi ile sektörün geleceği dikkatle irdeleniyor. Ülkemizde inşaat sektörünün yüzde 80’e yakını konut inşaatlarından oluşurken inşaat sektörü ile konut sektörü iç içe geçmiş durumda. 2000 yılından itibaren Türkiye’deki inşaat sektörünün güçlü gelişimi 250’ye yakın alt sektörün de ticaret hacmini olumlu yönde etkilemiş durumda.
Konut sektörü ve oluşturduğu dışsal etki her geçen gün artarken, sektörün sürdürülebilirliği de sık sık gündem oluşturuyor. Dolayısıyla sektörün mevcut durumunu anlamak ve gelecek projeksiyonu yapmak sorunların önüne geçebilmek için proaktif önlemler almak zaruri hale geldi.

Sizce sektörün sorunları nelerdir?

Özellikle Emlakçılar Odası Genel Merkezi’ndeki görevim gerekse Polatlı Emlakçılar Odası Başkanlığı görevimden hareketle sektörün en küçük sorunundan en genel sorunlara vakıf bir sorumlulukla ifade etmek isterim ki; kamuoyunun da yakından takip ettiği ve bildiği imar affı meselesi ve bunun getirdiği sıkıntılar öne çıkıyor. Adeta imar kanunu ve mevcut yasal düzenlemeler ile uyumlu olan yatırımcı ve malikler cezalandırılmıştır. Aynı zamanda gayrı-yasal iş ve işlemlere cesaret veren bir yaklaşım oluşmuştur. Tarım arazisine, kadastro yoluna, imar kanunuyla çelişen özelliklere bakılmaksızın yapı kayıt belgeleri oluşturulmuş ama gelin görün ki düzenlemeden kısa zaman sonra, kamuoyunda hobi bahçeleri olarak bilinen, tarım arazilerine yapılmış küçük yapı ve konteyner barınaklara yıkım ve malikine hapis cezası uygulaması getirilmiştir.  Kaldı ki tarım arazisini katleden bu tür yapılar değil, özellikle tarım arazilerinin imara açılmasıdır. Bunun yolu ise yerel yönetimlere ilave imar ve mevzi imar projelerinde getirilecek resen düzenlemelerdir.Yine sektörün önemli problemlerinden birisi gerçek anlamda bir imar adaletinin sağlanamamış olması.

Bir diğer problemlerden bir tanesi ise inşaat girdilerindeki ithal mallar ve döviz kurları. Bu maliyetler maalesef konut alan vatandaşlarımızın yükünü çektiği bir bedel olarak karşımıza çıkmaktadır.  Bu maliyet artışı da satışların ve alışverişin düşmesi azalması anlamına gelmektedir.

Bir sorun ise sektördeki yetkisiz kişilerin hatta herkesin inşaattan emlakçılığa kadar sektörde faaliyet gösteriyor olması idi. Şöyle ki, bir inşaat işinde her türlü maliyete katlanıp her türlü riski alan ile yetkisiz ticaretini yapan aynı parayı kazanmaktadır. Son düzenleme bu manada olumlu olmuştur. Zira yetki belgesi olmayan insanlar artık bu işi yapamayacaklar.

Yatırım alanında okuyuculara tavsiye verir misiniz?

Eğer yatırım alternatifleri arasında değerlendirme yapmak isteyen bir yatırımcıdan örnek verecek olursak öncelikle riskleri de değerlendirmek lazım.Yatırım araçları denildiğinde akla ilk gelen yatırımlar döviz ve altın gibi nakdi yatırımlardır. Gayrimenkul yatırımlarını döviz ve altın yatırımı ile kıyaslamak doğru ve yerinde olacaktır.Aslında nakdi yatırımlar ne kadar hızlı iniş ve çıkışlar yaşasa da orta ve uzun vade de paranın dünyadaki değerini korumaktan öte değildir. Bu manada yatırım olarak değerlendirmek bile teknik olarak doğru değildir. Eğer üretim, sanayi, perakende gibi;  tecrübe, portföy ve uzmanlık gerektiren cari yatırımları ayrı tutarsak herkesin yapabileceği en güvenli ve en risksiz yatırım gayrimenkul yatırımı diyebiliriz.

Gayrimenkul yatırım ürünleri arasında da risk ve karlılık doğru orantılı olmak üzere bir analiz yapmak en objektif yaklaşım olur. Örneğin bir arsa veya tarla deprem dahil doğal her türlü riske karşı emniyetli bir yatırımdır. Ayrıca paranın değerini kaybetme riski açısından da en güvenli ve istikrarlı yatırım diyebiliriz. Tek istikrarsızlığı tapu değeri toprağın niteliği değişip aşırı kazançlar sağlama olasıdır.

Yine gayrimenkul sektöründe deprem riski gerçeğini unutmamak kaydıyla hem yatırım değerini korusun, hem de değeri artsın kazanç sağlasın hem de aylık sabit getiri olsun diye düşünülür ise kiraya verilecek iş yeri ve konut düşünülebilir. Ama değer artışları afaki yüksek olmaz ama değerini korur. Fakat bu alışverişlerde ve yatırım yapılır iken dikkat edilmesi gereken birçok husus var.Bunlardan bilinmesi gerekenlerin başında tapu vardır. Bir gayrimenkul noterden alınıp satılmaz mutlaka tapu dairesinde olması lazım. Bunlardan bir değeri ise fiyatta anlaşılan gayrimenkulün niteliğinin ne olduğudur. Eğer tarla ise mutlaka görülmeli, nazım imar içinde mi yoksa tarım arazisi nasfında mı olduğundan emin olunmalıdır. Arsa ise uygulama imar planı olup olmadığı bilinmeli var ise uygulama imar planındaki emsal, TAKS, KAKS, yükseklik ve plan notları mutlaka bilinmelidir. Bilinmeli ki, arsaya yapılacak yapının hacmi, niteliği öğrenilmiş olsun. Eğer alışveriş mevzuu gayrimenkul yapı ise adresi şekli görülmeli, iskanın olup olmadığı bilinmeli, en önemlisi ise tapudaki konut veya işyerinin doğru yer olup olmadığı kesin tespit edilmelidir. Yoksa telafisi mümkün olamayan zararlar ve bedeller söz konusu olabilecektir.

Yorumlar

0 yorumlar