Ankara Life Dergisi

Bağımsız Ruhlar, Bağımlı Kişilikler

Kendinizi normalde kral gibi hissettiğiniz ama bazı insanların yanında gittikçe enerjinizi yitirdiğiniz oldu mu? Trend ismi ‘Manipülatör’ olan bu insanlarla uzun uzun vakit geçirmenize gerek yok aslında.
Kendi küçük dünyalarında yarattıkları sığ kuralları, size dayatıp o sınırlar içerisinde mutlu olmanızı beklemeleri de en belirgin özellikleridir.
Yapmayın!
Ne olursa olsun kendi kuralından taviz vermeyen kimse için siz de hayatınızdan taviz vermeyin.
Bir zamanlar şöyleydim böyleydim diye anlatan, fakat artık gözünün feri kalmamış, seri manipülasyondan bitkinlik koyunda yüzen yaş almış insanları düşünün. O yüzden ilk cümlemdeki “Kral”ı kullandım. Çünkü kendi krallıklarını o veya bu şekilde idare edebiliyorken bir densizin, sinsiliğine vakit harcadıkları o kadar aşikâr ki…
Pandemi hayattan beklentilerimizi çok değiştirdi. Bizi gelecekten korkan;“Kısmetse yaparız.” diyen bireylere dönüştürdü. Nüfus azalacak diye düşünürken, nüfus aşırı düşünme hastalığına yakalanmış kalabalığa dönüştü. Fikren değil ama düşünmekten patlayacak bir güruh hassasiyeti azalttı. Fütursuzca eleştirmeye başladık, temizlik standartlarımızı, sağlımızı koruma şeklimizi, barınmamızı, yaşamamızı, yememizi kısacası her şeyimizi diğerlerinden iyi görür olduk. Bir insan Corona’ya yakalanmıyorsa üstün ırk baskısı oluşturabilecek seviyede görüldü. Çalışmak zorunda olan on binler, sanılan kadar dikkatsiz miydi peki? Yoksa makus talihlerini mi yaşadılar? Hastalığın bile seviye belirleme sınavına dönüştüğü bir dünyada zaten pamuk ipliğine bağlı insan ilişkilerinden sağlıklı bir gelişme beklemediğimi en başından beri söylüyorum. Pandemi sürecinde de başınıza gelen acayip matchleşmeler de bununla alakalı.
Yalnızlık bastı çünkü…
Kendinize hiç uygun olmayan, seviyenizin misli altında, sizi taşımaya gücü olmasını bırakın kendisini taşıyacak gücü kendisinde bulamayacak insanlara kurtarıcı muamelesi yaptınız. Pandemi çocukları ve pandemi aşklarının gözümdeki tek yeri üzgünüm ama bu.
Ölüm ve yalnızlık korkusu. Çünkü ölürsem arkamda bir nesil bırakayım paranoyası ve tam kapanmalarda duvarı izleme kabusundan sonra ortaya çıkan ürünlerin sağlıksız yapısı pandemi bitince kulaklarımızı ve gözlerimizi tırmalayacak.
Şu an ısrarla farkında olamadığımız doğal seleksiyona direnmemeyi öğrenme, yerini dünyaya inatla kazık çakma çabasına bıraktı. Seviyenin elden gitmesinin sebebi de bu insani gördüğümüz ihtiyaçlar işte. Daha güçlü, yalnız ve dik durabileceğimiz bir ortam yaratılmışken iki sene içerisinde acizlere döndük. Acizliklerimiz daha da gün yüzüne çıktı. İlk storylerdeki kitaplar, ekmek tarifleri yerini house partylere, devlete direnişe bıraktı. İmkansızlığından dolayı tatile gitmeyen bilinçli oldu, tatile gidecek imkânı olan da kendisini cengâver sandı. Ama hiçbir şey tek kalamadığımız gerçeğini değiştirmedi. Bağımsız ruhlar bağımlı kişilikler sonucunda ortaya çıkan bu pandemi travmasından sağ salim, tam anlamıyla çıkarsak ülkenin en büyük after party’sini yapmayı planlıyorum. Yalnız kalma korkumuzu bastırıp özgüvensiz manipülatör şeytanların eline kendimizi bırakmadığımız bir güne denk gelirsek, gerçek After Corona’da görüşmek üzere. Çünkü vaka sayıları ve maske alışkanlığı bitse bile izleri süren bir Covid-19 var.
Öncüsüydü, artçısıydı derken 2,5 senelik bir düzensizliğin yeniden düzen kurma çabasına bir de ekonomi-politik düzensizlik travmasını ekledik. Tünelin sonunda ışık mı var yoksa Road Runner’daki gibi taşlarla mı örülü kısa bir süre sonra göreceğiz. Bu sonda bizi bekleyen ne olursa olsun her zaman söylediğim gibi yanlış insanlarla doğru iletişim kurma çabanız sıfırın altında olsun.
Yeni sayıda görüşmek üzere…

Yorumlar

0 yorumlar