Abdurrahman Efendi Lezzet Durağı, Geçmişin Ruhunu Geleceğin Dokusuyla Buluşturuyor!

“Bizim için mutfak, sadece bir üretim alanı değil; duyguların, anıların ve zamansız tatların yaratıldığı bir sanattır.”

“Girişimcilik ruhumuzu sektördeki diğer işletmelerden ayıran temel özellik, gelenek ve yenilik arasındaki uyumdur.”

Abdurrahman Efendi Pastanesi Sahibi Muhammed Delibaş, şehrin en çok okunan yayını Ankara Life dergisine konuk oldu. Geleneksel unlu mamuller ustalığından beslenen bir marka olarak, köklerinden aldığı ilhamla modern tatlar yaratmaya devam eden Abdurrahman Efendi Pastanesi, geçmişin zengin mirasını çağdaş bir bakış açısıyla harmanlıyor. Ürünlerinde hem nostaljik hem de yenilikçi bir yaklaşım benimseyen Delibaş, markasını kurarken kaliteyi ve müşteri memnuniyetini her zaman ön planda tutmuş. Dünya mutfağından aldığı ilhamla oluşturduğu özgün tarifler ve pastacılıkla ilgili yenilikçi projelerle sektördeki rekabeti avantaja dönüştüren Delibaş, aynı zamanda geleceğe dair sürdürülebilirlik ve dijital dönüşüm hedefleriyle dikkat çekiyor. Keyifli okumalar dileriz.

Röportaj: Hatice Şeyma Basut

Abdurrahman Efendi Pastanesi’nin temelleri, unlu mamuller üzerine kurulmuş bir işletmeye dayanıyor. Bu geleneksel lezzetlerin modern bir bakış açısıyla nasıl harmanlandığını bizimle paylaşır mısınız? İşletmenizin mutfak felsefesini nasıl tanımlarsınız?

Abdurrahman Efendi markası olarak köklerimiz, unlu mamullerdeki geleneksel ustalığa ve yılların birikimine dayanıyor. Ancak, bu mirası modern bir perspektifle ele almayı benimsiyoruz. Geleneksel tariflerimizi, yenilikçi teknikler ve çağdaş sunumlarla yeniden yorumlayarak, hem nostalji hem de modern tatları aynı anda sunmayı hedefliyoruz. Markamızın mutfak felsefesi, ‘geçmişin ruhunu geleceğin dokusuyla buluşturmak’ üzerine kuruludur. Her bir ürünümüz, doğal ve kaliteli malzemelerle hazırlanan tariflerimizin ustalıkla yoğrulmasıyla hayat buluyor. Bizim için mutfak, sadece bir üretim alanı değil; duyguların, anıların ve zamansız tatların yaratıldığı bir sanattır.

Pastacılık konusunda ön plana çıktığınızı belirttiniz. Dünya mutfağından da lezzetler sunduğunuz bu süreçte, her iki alanı nasıl bir araya getiriyorsunuz? Farklı kültürlerden gelen tatlar, pastalarınıza nasıl yansıyor?

Pastacılıkta ön plana çıkmak, bizi hem geleneksel hem de dünya mutfaklarından ilham almaya yönlendirdi. Köklerimize bağlı kalarak yerel tatları yaşatırken, dünya mutfağından esinlenerek yenilikçi tarifler geliştirmeye özen gösteriyoruz. Her iki alanı bir araya getirme sürecinde, geçmişten gelen tarifleri modern pişirme teknikleriyle birleştiriyor ve farklı kültürlerin tatlarını harmanlayarak özgün lezzetler ortaya çıkarıyoruz. Farklı kültürlerden gelen tatlar, pastalarımıza özel dokunuşlar katıyor. Örneğin, Fransız mutfağından ilham aldığımız klasik bir tart, Anadolu’nun yerel malzemeleriyle yeniden yorumlanabiliyor. İtalyan mutfağının zarif tatlılarını Türk damak tadına uygun hale getirirken, Asya mutfağından aldığımız aromatik dokunuşlarla benzersiz bir deneyim sunuyoruz. Bizim için bu süreç, kültürlerin bir diyaloğu gibi; her bir tat, hikayemizin bir parçası oluyor.

Girişimcilik yolculuğunuzda karşılaştığınız en büyük zorluklar nelerdi? Abdurrahman Efendi Pastanesi gibi bir markayı inşa ederken izlediğiniz stratejiler hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Girişimcilik yolculuğumuzda karşılaştığımız en büyük zorluklardan biri, köklü bir geleneği modern çağa uyarlarken geçmişe duyduğumuz saygıyı korumaktı. Geleneksel tariflerimizi yenilikçi bir bakış açısıyla sunarken, hem eski değerleri yaşatmak hem de modern tüketici beklentilerine yanıt vermek için büyük bir denge kurmamız gerekti. Ayrıca, sektörün yoğun rekabet ortamında markamızı özgün bir şekilde konumlandırmak ve sürdürülebilir bir kalite standardı oluşturmak önemli bir meydan okumaydı. Abdurrahman Efendi markasını inşa ederken temel stratejilerimizden biri, her zaman kaliteyi ve müşteri memnuniyetini ön planda tutmak oldu. Yerel malzemelere öncelik verirken, dünya standartlarında üretim süreçlerini benimseyerek hem köklü bir geçmişi yansıtan hem de çağdaş bir duruş sergileyen bir marka oluşturduk. Dijital dünyayı aktif bir şekilde kullanarak hikayemizi ve lezzetlerimizi geniş kitlelere ulaştırdık. Ayrıca, ürün çeşitliliğimizi sürekli yenileyerek her yaştan ve kültürden müşteriye hitap etmeyi hedefledik. Bizim için strateji, sadece bir plan değil; markanın ruhunu ortaya koyan bir yol haritası oldu.

Müşteri memnuniyetini ön planda tutan bir pastane işletmesi olarak, sektördeki rekabeti nasıl değerlendiriyorsunuz? Girişimcilik ruhunuzu, sektördeki diğer işletmelerden nasıl ayıran özellikler var?

Müşteri memnuniyeti, Abdurrahman Efendi markasının temel taşlarından biridir ve sektörde bizi farklı kılan en önemli unsurlar arasında yer alır. Rekabetin yoğun olduğu pastacılık sektörünü, inovasyon ve kaliteyi öncelik haline getirerek bir fırsat olarak değerlendiriyoruz. Bu rekabet, bize kendimizi sürekli yenileme, özgün tarifler geliştirme ve müşteri deneyimini mükemmelleştirme motivasyonu sağlıyor. Girişimcilik ruhumuzu sektördeki diğer işletmelerden ayıran temel özellik, gelenek ve yenilik arasındaki uyumdur. Biz, köklü geçmişimizden aldığımız ilhamı modern dünya ile harmanlayarak hem nostalji hem de yenilik arayan müşterilere hitap ediyoruz. Ürünlerimizi yalnızca lezzet açısından değil, sunum ve deneyim boyutunda da farklılaştırarak müşterilerimizle duygusal bir bağ kurmayı hedefliyoruz. Ayrıca, kişiselleştirilmiş hizmet anlayışımızla her müşterimizin ihtiyaç ve beklentilerini dikkate alıyoruz. Bu yaklaşım, bizi yalnızca bir pastane değil, insanların hikayelerine eşlik eden bir marka haline getiriyor.

Abdurrahman Efendi Pastanesi’nin geleceği hakkında ne gibi hedefleriniz var? Dünya mutfağına dair yeni projeler veya pastacılıkla ilgili farklı yenilikler üzerinde çalışmalarınız var mı?

Abdurrahman Efendi Pastanesi olarak, geçmişten aldığımız ilhamla geleceğe yön vermeye devam ediyoruz. Hedeflerimiz arasında, markamızı ulusal ve uluslararası ölçekte daha geniş kitlelere tanıtmak, dünya mutfağından daha fazla lezzeti menümüze eklemek ve pastacılıkta öncü yenilikler sunmak yer alıyor. Geleneksel tariflerimizi korurken, modern trendleri takip ederek hem yerel hem de global pazarlarda fark yaratmak istiyoruz. Dünya mutfağına dair yeni projelerimiz kapsamında, farklı kültürlerden gelen tatları Türk damak tadına uygun bir şekilde yorumlamak için çalışmalar yapıyoruz. Örneğin, klasik Fransız makaronlarını yerel aromalarla zenginleştirmek ya da İtalyan tiramisusunu Anadolu’nun özgün tatlarıyla yeniden şekillendirmek gibi yaratıcı fikirlerimiz var. Ayrıca, özel günlere ve konseptlere uygun yenilikçi ürün serileri tasarlamayı da planlıyoruz. Pastacılıkla ilgili yeniliklerde ise sürdürülebilirlik bizim için önemli bir önceliktir. Doğal ve yerel malzemeleri kullanmayı artırarak çevre dostu bir üretim süreci oluşturmayı hedefliyoruz. Ayrıca, dijital dönüşüme uyum sağlayarak online sipariş ve kişiselleştirilmiş hizmetlerle müşterilerimize daha hızlı ve etkili çözümler sunmayı amaçlıyoruz. Bizim için gelecek, hem geleneği yaşatmak hem de yeniliklerle müşterilerimize eşsiz bir deneyim sunmak demek.

Yazar Hakkında /

Yazmaya başlayın ve aramak için Entera basın