Ankara Life Dergisi

Hayati Risk Oluşturan Aort Hastalıkları Küçük Kesi İle Tedavi Edilebiliyor

Başkentin en çok okunan yayını Ankara Life Dergisi’nin bu sayıdaki konuğu; Memorial Ankara Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü’nden Doç. Dr. Mehmet Çakıcı. Kendisi; ‘Aort hastalıklarının tedavisinde kullanılan küçük kesi yöntemi’ hakkındaki bilgilerini siz değerli okurlarımız için paylaştı.

Aort Hastalıkları Hayati Riske Yol Açabilir

Kalpten çıkan temiz kanın ilk geçtiği kapakçık aort kapağıdır. Aort kapağında doğumsal veya sonradan gelişen problemler ciddi sağlık sorunlarına sebep olabilir
Aort, kalbimizden çıkan temiz kanı tüm vücuda dağıtan ana atardamardır. Aort damarında çeşitli sebeplerle genişleme olmasına aort anevrizması denilmektedir. Aort anevrizmaları takip edilmediği takdirde çok ciddi sonuçlara ve hayati riske sebep olabilir. Aort anevrizmaları toplumda binde 2-5 oranında görülebilmektedir.

Romatizmal Kalp Hastalıkları Ve Hipertansiyon Nedenler Arasında

Aort kapak hastalıkları ülkemizde çoğunlukla romatizmal kalp hastalıklarının bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Bunun dışında doğumsal olarak aort kapağındaki yapısal anomaliler ve aort anevrizmaları aort kapak hastalıklarına yol açabilir. Doğumsal aort kapak hastalıkları genellikle genç- orta yaş grubunda belirti vermeye başlarken, romatizmal aort kapak hastalıkları ise her yaş grubunda görülebilmektedir.

Aort anevrizmasının en sık sebebini ise kronik hipertansiyon oluşturur. Bunun dışında damar sertliği, genetik yatkınlık ve bazı sistemik hastalıklara bağlı olarak da görülebilmektedir. Ayrıca sigara kullanımı, kolesterol yüksekliği, düzensiz beslenme ve sistemik damar hastalıklarının bulunması en önemli risk faktörleri olarak sıralanabilir. Romatizmal aort darlığı olan hastalarda da en sık eşlik eden damar patolojisi aort anevrizması olmaktadır.

Bu Belirtilere Dikkat!

Aort kapağında daralma olması vücuda yeteri kadar kan pompalanamamasına sebep olarak göğüs ağrısı, çarpıntı, halsizlik, baş dönmesi ve bayılma gibi belirtilere neden olabilir. Aort kapağında yetmezlik durumu ise herhangi bir belirti vermeden sessiz ve sinsi bir şekilde ilerleyerek kalp yetmezliğine yol açabilmektedir.

Anevrizmanın bulunduğu bölgelere göre semptomlar değişiklik gösterse de aort anevrizmalarının en önemli belirtisi ağrıdır. Göğüs boşluğu içerisindeki anevrizmalarda yırtılma tarzında göğüs ağrısı ve nefes darlığı görülürken, karın boşluğu içerisindeki anevrizmalarda karında dolgunluk hissi ve çevre organlarda basıya bağlı fonksiyon bozuklukları izlenir. Aort anevrizmaları sinsi bir şekilde ilerleyip damarda yırtılma ile ciddi hayati risk oluşturabilir.

Küçük Kesi Yöntemi İle Aort Cerrahisi Mümkün

Aort kapak hastalıkları tespit edildiği andan itibaren doktor takibinde olmalıdır. İleri evre kapak hastalıklarında çözüm genellikle cerrahi tedavi olmakta ve bu cerrahi, aort kapağının onarımı ve değişimi şeklinde yapılmaktadır. Aort kapak cerrahisi günümüz teknolojisi ile minimal invaziv (kapalı) yöntemi ile uygulanabilmektedir. Minimal invaziv yöntemi ile göğsün ön duvarında açılan 3-4 cm’lik bir kesiden yaklaşık üç saat süren bir operasyon ile kapak onarımı ve değişimi gerçekleştirilmektedir. Aort kapak değişiminde hastanın yaşına ve tercihine göre biyolojik ve mekanik kapaklar kullanılabilir.

Aort anevrizma operasyonları, aort kapak ameliyatları ile eş zamanlı olarak veya ayrıca minimal invaziv yöntem ile gerçekleştirilebilir. Küçük kesi yöntemi ile yapılan ameliyatta genişlemiş olan aort bölgesi çıkarılıp, yerine yapay bir damar konulur. Son yıllarda gelişen teknolojiler sayesinde anjiyo yöntemi ile (endovasküler yöntem) hastaya derin bir anestezi vermeden, genişlemiş olan aort bölgesinin stent ile onarımı da mümkündür. Aort anevrizma operasyonlarında değişmesi gereken damar bölgesi ne kadar geniş ise operasyonun riski de o derece yüksek olmaktadır.

Aort Cerrahisinde Küçük Kesinin Avantajlarından Yararlanabilirsiniz

Minimal invaziv yöntem (küçük kesi) ile gerçekleştirilen aort kapak ve aort anevrizma operasyonları, hastaya önemli fayda sağlamaktadır. Bunlar şöyle sıralanabilir:

-İşlem sonrasında hastanede yatış süresi kısalır.
-Operasyonda kemik kesilmediği için yara iyileşmesi çok daha hızlı olur.
-Hastalar yaklaşık iki hafta gibi kısa bir süre içerisinde günlük hayatlarına geri döner.
-Kesinin küçük olması estetik görünüm açısından avantaj sağladığı gibi ameliyat sonrası enfeksiyon riski ve yara komplikasyonları daha az görülür.
-Ameliyat sonrası kanama komplikasyonları açık ameliyatlara oranla daha az olur.
-Ameliyat sonrası ağrı problemi minimal invaziv operasyonlarda çok daha hafif ve kısa süre olur
– Akciğer fonksiyonlarının toparlaması daha hızlı gerçekleşir ve hasta ameliyat öncesi kapasitesine 10 gün içerisinde kavuşabilir.

Minimal İnvaziv Aort Cerrahisinde Güvenilir Bir Yöntemdir

Minimal invaziv cerrahi yöntemi ile açık aort cerrahisinde yapılan işlemler birebir aynı olmaktadır. Son 10 yılda minimal invaziv aort ameliyatları ile konvansiyonel açık operasyonlar arasında yapılan karşılaştırmalı çalışmalarda, operasyonun başarı oranları açısından bir farklılık olmadığı görülmüş olup, güvenli bir yöntem olduğu literatüre girmiştir.

Yorumlar

0 yorumlar