Kök Hücrede Yağ Dokusunun Etkisi Daha Fazla!

Kök hücre tedavisi son dönemlerin en popüler uygulamalarından bir tanesi. Kadını, erkeği fark etmiyor bu işin. Daha canlı ve sağlıklı bir görünüme sahip olmak isteyen herkes tercih ediyor. Geçtiğimiz sayımızda konu üzerinde daha çok ne olduğu, nerede ve nasıl yapıldığına dair İrem Hengirmen Acu ile harika bir röportaj gerçekleştirmiştik. Bu sayımızda ise yine bir araya gelerek kök hücre tedavisinin başka bir yönünü ele alarak merak ettiğimiz sorularımızı yönelttik. Keyifli okumalar dileriz.

İrem Hanım önceki sayımızda da kök hücre tedavisinin ne olduğu, avantajları neler, hangi alanlarda uygulandığı gibi pek çok konudan söz etmiştik. Bu sefer size daha farklı açıdan sorularımı yönelterek başlamak istiyorum röportajımıza. Öncelikle edebi gençliğin formüllerinden birinin kök hücre olduğunu düşünmekteyiz. Sizin açınızdan bu durum nasıl, düşüncelerinizi paylaşır mısınız?
Edebi gençliğin formülü kök hücre olabilir bu çok mümkün, çünkü kök hücre bizim en bebek hücrelerimiz olmakla birlikte her hücreye dönüşebilen, cildi gençleştirebilen bir yapıya sahip. Zaten hepimizin hayali bebek gibi bir cilt değil midir? Kök hücreyi yağ dokusundan elde ediyoruz, bunu nereye koyarsak koyalım nereyi tamir etmek istersek isteyelim orada sıfırdan bir yenilenmeyi başlatmış oluyoruz. Şu anki işlemlerin içerisinde en uzun ömürlü olanı diyebiliriz.

Bu tedavi sadece yağda mı var? Yoksa kemik iliğinden de faydalanma şansımız bulunuyor mu?
Kök hücreyi kemik iliğinden de elde edebiliriz, fakat yağdan elde etmek çok daha kolay ve çok daha basit bir işlem. Kişilerin sonraki sosyal hayatına dönüşü de çok daha hızlı oluyor ve biz kişinin hacim kaybına bağlı olarak istediğimiz miktarda yağ çekip, bunu kitlerde ayrıştırıp özel bir cihaz kullanarak istediğimiz kadar kök hücre elde edebiliyoruz. Yani burada miktar sınırımız yok, tamamen kişiye özel çalışabiliyoruz. Klinik ortamında ortalama 1,5 saatte tüm işlemlerini halledip, kişiyi şehirler arası yolculuğa bile uğurlayabiliyoruz, o yüzden kemik iliğine göre bence çok daha avantajlı ve daha konforlu.

Günümüzde her önüne gelen kök hücre tedavisi yaptığını söylüyor. Bunun için hangi şartlar aranmalıdır?
Kök hücre ilk olarak mutlaka konunun uzman doktoru tarafından yapılmalı. Aynı zamanda mutlaka Sağlık Bakanlığı onaylı bir klinik ya da hastane ortamında olmalı. Asla ve asla merdivenaltı, doktor olmayan kişilerin yapabileceği bir işlem değildir. Bunun haricinde benim tavsiyem; son teknolojik cihazların kullanıldığı kök hücre uygulamalarıdır, yoksa enjektörden enjektöre aktarıp filtrelerden geçirilen kök hücrelerin aktif hücre sayısı çok daha düşüktür. Aktif hücre sayınız ne kadar fazlaysa dokunun kendini yenileme oranı da o kadar fazla olacaktır.

Peki kök hücrenin etkisini ne kadar zamanda görüyor insanlar?
Kök hücre ilk bir ay içerisinde ciltte parlama etkisi başlatıyor, bunun yanı sıra saçta da dökülme etkisi azalmaya başlıyor. Maksimum etkisi ortalama üç ila altı ay içerisinde kavuşuyor ama kök hücreler cilt altında bir yıl boyunca çalışmaya devam ediyorlar ve bu etki de ortalama üç yıl boyunca devam ediyor.

Dolgu yerine neden kök hücre daha iyi?
Dolgular, hyalüronik asit maddesi temelli hacim vermek için şekil düzeltmek amaçlı planlanmış ürünlerdir. Hepimiz tabii ki bu klasik dolguları kullanıyoruz, ama kök hücrenin buna ekstra faydası şudur ki; kök hücre ile yapılan dolgu uygulamalarında hem çok daha fazla miktarda ürün kullanarak tek seferde kişinin tüm yüzünü şekillendirebiliyoruz hem de kök hücrelerin dönüşebilme ve çoğalabilme kabiliyetleri olduğu için sarkmış, akne skarı olan ciltlerde kesinlikle bu skar dokularını da iyileştirerek cilt kalitesini arttırıyoruz. Normal dolgu uygulamalarında cilt kalitesinde herhangi bir artış olmuyor, kök hücre kendi dokumuzdan olduğu için cildimizle bütünleşiyor ve sonucu da çok daha doğal bir görünüm veriyor, bundan dolayı daha uzun ömürlü bir uygulama oluyor.

Yüzüne kök hücre tedavisi yaptıran erkek danışanlarınız var mı?
Erkek danışanlarımızın kliniğe başvurma oranı son dönemlerde çok yükseldi, artık erkeklerde kendilerine bakıyorlar ve baksınlar da zaten. Erkek danışanlarımız da hem saç hem yüz olarak kök hücreden faydalanıyorlar, kök hücreyi aynı zamanda diz eklem problemlerinde de yoğun olarak kullanıyoruz, ayrıca diz ağrılarında da çok büyük faydalar sağlamaktadır.

Sizce kadınlar bu operasyonları daha çok kadınlar için mi erkekler için mi yaptırıyor?
Bence kadınlar öncelikle kendileri için yaptırıyorlar, çünkü sabahları uyanıp aynaya baktığımızda ilk karşılaştığımız yüz kendimizin. Biz cildimizi ne kadar parlak, sağlıklı görürsek o kadar iyi hissediyoruz. Bunun beraberinde ise güvenle, neşeyle, mutlulukla güne başlıyoruz. Kendini makyajıyla, bakımıyla iyi hissedenlerin aslında günlerini çok pozitif geçirdikleri yapılan bir çalışmayla bilimsel olarak da kanıtlandı. Artık teknoloji bu kadar gelişmişken iyi hissetmenin herkesin hakkı olduğunu düşünüyorum.

Yorumlar

0 yorumlar