Ankara Life Dergisi

Varis’in Genetik Bir Rahatsızlık Olduğunu Biliyor Muydunuz?

“Özellikle tedaviden çekinen, korkuları olan hastalarımızdan tedavi sonrası ‘Bu kadar rahat olacağını bilseydim şimdiye kadar beklemezdim hocam, boşuna beklemişim…’ cümlesini çok duyarım.”
Varis rahatsızlığı geçmişten günümüze kadar süregelen problemlerden biridir. Gerek estetik gerekse sağlık açısından hastanın psikolojisini etkileyen bu rahatsızlığın, teknolojinin ilerlemesiyle birlikte yeni tedavi yöntemleri olduğunu görmekteyiz. Skleroterapi de bunlardan bir tanesi. Özel ilaç yöntemiyle varisli bölgeye yapılan bu uygulama pek çok kişinin hayatını düzene koymasına oldukça fayda sağlıyor. Ancak her şeyden önce tekrarlama riski sorusu aklımıza gelen ilk sorulardan olduğunu düşünüyorum. İşte tam da bu sebepten dolayı sorularımızın yanıtını en doğru kişiden alacağımız bir isimden bahsetmek istiyorum; Profesör Doktor Haşmet Bardakçı. Kendisi Kalp ve Damar Cerrahı, şu ana kadar birçok hastayı evine mutlu bir şekilde göndermiş başarılı bir doktor. Varis tedavisinde de bu başarının izlerini görmek mümkün. Biz de şehrin en çok okunan yayını Ankara Life Dergisi olarak ziyaret ettik ve merak ettiğimiz sorularımızı sizler adına sorduk. İyi okumalar dileriz.
Röportaj: Hatice Şeyma Basut
Hocam varis hastalarınız en çok hangi şikayetlerle size başvuruyor?
Hastalarımızın bize başvurdukları şikayetler aslında varislerinin türlerine göre değişir. Varisleri temel olarak iki gruba ayırabiliriz. Bunların birincisi; cilt yüzeyinde örümcek ağı görünümündeki koyu renkli kılcal varisler ve diğeri de ultrasonografi ile görüntülenebilen iç varislerdir. Kılcal varisler daha çok görüntü bozukluğu, yanma, kaşıntı gibi problemlerle ortaya çıkarken iç varisleri olan hastalarımızda ise bacakta şişme, ağrı, dolgunluk ve yorgunluk hissi hakimdir. Pek çok hastamızın bacaklarında her iki tip varis bir arada bulunmaktadır.
Varis tedavisi neden önemlidir?
Varis ilerleyici bir sağlık sorunudur. Sadece görsel, estetik bir sağlık sorunu değildir. Ayrıca varis, kendi kendine geçebilen bir hastalık değildir. Tedavisi geciken varislerde cilt bozuklukları, kaşıntıya bağlı erozyonlar, zaman içerinde varisli bacağın genişlemesi, ileri aşamalarda pıhtılaşmalar ve yaralar ortaya çıkabilmektedir.
Varis tedavisi zor mudur?
Hayır. Günümüzde kullandığımız teknolojiler ve kapalı tedavi yöntemleriyle varis tedavileri son derece rahattır. Varislerin türüne göre örnek verecek olursak; kılcal varislerde 20 -30 dakika süren seanslarla veya iç varislerde günübirlik tedavilerle hastanın hareketini engellemeden ve yaşam koşullarını kısıtlamadan tedavilerini gerçekleştirebilmekteyiz.
Skleroterapi nedir?
Skleroterapi’de kılcal damarların içerisine özel bir ilacı veya bu ilacın hava ile karıştırılmış formu olan köpüğü uyguluyoruz. Bu uygulamalarla cilt üzerindeki kılcal damar ağlarını ortadan kaldırıyoruz. Kılcalsız daha sağlıklı bir cilt ortaya çıkıyor. Bu tedavi ile kılcallar ortadan kalktığı için görüntü bozukluğu da yok oluyor. Ayrıca yine kılcal damarlara bağlı kaşıntı, acı hissi, özellikle de sıcakla artan yanma hisleri ortadan kalkıyor. Kişi hem görsel hem de diğer şikayetleri açısından rahatlıyor.
Skleroterapi sonrasında istirahat gerekli midir?
Hayır. Skleroterapi sonrası hastalarımız hemen yürürler. Herhangi bir istirahat ya da kısıtlayıcı koşul yoktur. Günlük hayatlarına devam ederler. Çok ağır egzersizler dışında her türlü aktiviteyi yapabilirler. Skleroterapi sonrası hastalarımız için tek sınırlama güneşlenmektir. Son işlemden yaklaşık 3 hafta kadar sonra güneşlenmeyi öneriyoruz.
Hocam, varis tedavileri ağrılı mıdır?
Varis tedavileri sanılanın aksine ağrılı değildir. Çağdaş varis tedavileri son derece konforlu tedavilerdir. Varisli damarların tamamen çıkarılarak yapıldığı eski yöntemlerde ağrı vardı. Hastalar birkaç gün hastanede kalır birkaç hafta da evde istirahat ederlerdi. Oysa günümüzde en ciddi varis durumlarında bile hastalarımızı birkaç saatte ya da saatler içinde taburcu ediyoruz.
Hocam varisler tekrarlar mı?
Tedavi ettiğimiz varislerde tekrarlama olmaz. Günümüzde hastalarımızın tanısında ve tüm tedavilerinde renkli Doppler Ultrasonografi kullanıyoruz. Böylece tüm damarları görerek tedavi ediyoruz. Ama şunu da akılda tutmakta fayda var; varis genetik bir hastalıktır. Tedavi esnasında varis olmayan alanlardan yeni varisler tabii ki olabilir. Biz bu genetik dezavantajı hastalarımızı yakın takiple aşıyoruz. En geç yılda bir kez hastalarımızı kontrole çağırıyoruz. Yeni oluşan bir varis var ise tedavisi klinik şartlarında dakikalar içinde yapabiliyoruz. Gerçekten de hem ülkemizden hem de yurt dışından hastalarımız kontrollerine gelirler ve kontrollerine düzenli gelen hastalarımız yıllarca problemsiz bacakları ile mutlu yaşarlar.
Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Hastalarımızdan aldığımız geri dönüşler bizi çok mutlu ediyor. Özellikle tedaviden çekinen, korkuları olan hastalarımızdan tedavi sonrası ‘Bu kadar rahat olacağını bilseydim şimdiye kadar beklemezdim hocam, boşuna beklemişim…’ cümlesini çok duyarım. Bir de varisleri nedeniyle daha önce elbise giyemeyen kadın hastalarımızın varis tedavisi sonrası elbiselerini giyerek bize teşekküre gelmeleri sık bir durumdur. Bu da bizi çok mutlu ediyor.

Yorumlar

0 yorumlar